Narin Güran'ın ölümüne ilişkin soruşturma sürerken Güran ailesinden yazılı bir açıklama yapıldı. Aile açıklamasında dış güçler ve yerli uzantıları tarafından karalandığını öne sürdü. Küçük Narin'in öldürüldüğü Tavşantepe Köyü'nün stratejik önemine dikkat çekilen açıklamada, aile fertlerinin kişilik haklarına saldırıda bulunanlar hakkında yasal yollara başvurulacağı belirtildi.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. Küçük Narin'in ölümüne ilişkin Güran ailesi bir açıklama yaptı.
Açıklamada ailenin asılsız iftiralara maruz bırakıldığı öne sürülerek, "Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için uğraşmaya da devam etmektedir. Kızımızın cansız bedeni nasıl bulunduysa olayı çözeceğine, kızımız Narin'in fail veya faillerini bulacağına, bulunacak fail veya faillerin de en ağır ceza ile tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur." denildi.
Yazılı ve görsel medyada çıkan haberlerin Narin'in acısını suistimal ettiği savunulan açıklamada, "Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsiz ithamlarda bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir. Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu olay nedeniyle Kur'an kurslarına ve Yüce dinimize saldırılar yapılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
DIŞ GÜÇLER VE YERLİ UZANTILARI
Güran ailesi açıklamada dış güçler ve yerli uzantıları tarafından karalandıklarını iddia etti.
"Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını birtakım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız." ifadelerinin yer verildiği açıklamada, Tavşantepe Köyü'nün stratejik konumuna dikkat çekildi.
TAVŞANTEPE'NİN STRATEJİK ÖNEMİ
Açıklamada, "Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesi'nin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler. Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesi'nde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır." denildi.
Aile fertlerinin kişilik haklarına saldırıda bulunanlar hakkında yasal yollara başvuracaklarını açıklayan aile, açıklamayı şöyle sürdürdü:
"Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failler bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız. Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Ülkemizdeki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz. Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz."