RÖPORTAJLAR

SEVENLERİNİZİ OLDUKÇA UZUN SÜRE BEKLETTİNİZ.  SANIRIM HERKES ALBÜMÜ ÇOK DAHA EVVEL BEKLİYORDU, NE OLDU DA UZADI BU SÜREÇ?

“Sevgiye Zaman Ver” albümü üç yıl içinde tamamlandı. Epey bir zamana yaymış bulunduk. Gerektiği bir süre bence. Biraz fazla görünebilir ama üç yıl yeterli bir süre iyi bir çalışma ortaya koyabilmek için. Sindire sindire, sabırla, kendime de bir rahatlık imkanı sağlayarak hazırlanmış bir albüm. Bazı şarkılarını kaç kere değiştirdiğimizin farkında değilim. Artık saymadım. Sözleri olsun, aranjeleri ritmleri olsun bu konulara epey bir zaman ayırdım. Bir ara tamamen vazgeçtim, aslında bir buçuk yıl önce bitmiş olacaktı. O bitmiş albümün en az beş şarkısını rafa kaldırdım ve yeni şarkılar dahil ettim. Bazı sevenlerime de açıklamıştım o şarkıları o zamanlar, tabiki nette de paylaşıyordum. Bu albümde o şarkıları göremeyince tabi hayal kırıklığına uğramışlar. Aslında biz bu şarkının sözlerini çok sevmiştik neden şimdi yok gibi tartışmalar da yaşıyoruz sevenlerimle aramda. 

BİRAZ TİTİZ DAVRANMIŞSINIZ DİYEBİLİR MİYİZ?

Bitti deyince bir albüm hemen bitmiyor. Bir buçuk sene önce aslında albüm hazırdı ve klibi çekmek için hazırlanıyorduk. Albüm kapağı ve fotoğraflar çekilecek derken, ben bir anda karar verdim. Plakçım Hüseyin Emre ile de epey tartıştık bu konuda. “Olmaz Rafet sen ne yapıyorsun bu albümün çıkması lazım” derken ben çevremi, menajerimi, hepsini ikna ettim bu albümün daha olmadığına. Bir bütünün daha oluşmadığını görünce, önce altı ay, sonra bir sene, sonra bir buçuk seneye yükseldi. Artık hepimiz sınıra geldik, çıkması gerekiyor dedik ve çok güzel bir zamanlama ile albümü çıkardık. Son akşam miksaj masasında oturuyorum, bütün şarkıları baştan sona dinliyorum. Sonra dedim ki kendime, olmadı Rafet, olmadı ama düşündüm ki çıkış şarkımız “Direniyorum”, bence çok güzel bir şarkı. Aslında sadece iki üç şarkı vardı kararsız olduğum, mesela “Ebedi Sevgili” için bir sürü soru işaretleri oluştu. Sarp ile yaptığımız “Bir Melek Diliyorum” şarkısına onun yazdığı ve tekilfi de ondan gelen bir proje vardı. Dinledim, çok hoşuma gitti fikir olarak ama onu da alsam mı almasam mı diye düşündüm çünkü biliyorsunuz daha önceki albümde de Yusuf Güney ile “Aşk-ı Virane”yi yapmıştık. Sanki böyle bir şeyi, yeni yetenekleri tanıtmak gibi bir şeyi üzerime vazife edinmişim gibi görünüyordu ama çok da beğenmiştim. Söz veriyorum bundan soraki albümde böyle bir şey olmayacak. 

İLK KLİBİNİZİ “SEVEN BİLİR”E ÇEKTİNİZ. SANIYORUM VENEDİK’TEYMİŞSİNİZ BU KLİBİN ÇEKİMLERİ İÇİN.

Klip olayında da bira kararsızdık. “Seven Bilir” şarkımda uzun süre tutulup kaldım. Sonra ilginç bir senaryo yazmıştım, şarkının içeriği ile alakası olmayan. Yalnız bir adamın hikayesiydi. Oysa şarkı gürül gürüldü ve seven bir kadını görmek istiyordu, onu gerektiriyordu. Son kez miksaj masamda oturduğum akşam, menajerim ve sevdiğim, müzik tarzımı bilen ve çok iyi eleştiren bir kaç dostum ile görüştüm, şarkıları paylaştım. Herkesin kafasında “Direniyorum” oluştu. Benim de kafamdan sık sık geçen bir şarkıydı. Neyse neticesinde biz “Direniyorum” şarkısına klip çekmeye karar verdik. “Seven Bilir”in hikayesi rafa kaldırıldı. Sonra oturup “Direniyorum” şarkısına senaryo yazmaya başladım. Ben bir gemide bir piano hayal ettim. Uzaklardan bir piano geliyor benim sevdiğim kadına. Gece rüyalarında farklı farklı enstrümanlar çalıyor ve mutsuz bir ruh hali var. Ben de boğazdan geliyorum. Geminin üzerinde dev bir orkestra var. Bu şarkıyı söylüyorum derken menajerim, Rafet ben çok fazla işine karışmış olmayayım ama bu klibi Venedik’te çeksek nasıl olur, dedi. Venedik dedim ben de, evet doğru, aşıklar şehri her yer manzara her yer kulis, hem de işimzi kolaylaştırır. Apar topar bir hafta içinde Venedik’e uçtuk. Bir hafta içinde Venedik’in en güzel mekanlarında, çok yorulmadan ve zaman harcamadan ekipçe çok zevkli ve eğlenceli, hiç strese girmeden olağanüstü çalışmalar gerçekleştirdik. Sanki bütün Venedikliler bizim klip çekmemizi bekliyordu gibi. Mesela bir vapur gerekiyor, soruyoruz para bile konuşmadan, çekim mi nereden geliyorsunuz diye bizi inanılmaz misafirperver karışılıyorlar. Venedik’te yaşayan iki arkadaş, birisi Hamza, birisi İbrahim bize çok yardımcı oldular. Onlara da buradan selam gönderiyorum. Kısacası hayatımda bu kadar telaşsız, stressiz bir klip çekmedim. Bu fikir ilk ortaya atıldığında bunların hepsinin çok zor çok meşakkatli olacağını düşünmüştüm ama her şey yolunda gitti. Romantik bir klip oldu ve aslında hikayemizin de oldukça dışına çıktık. Venedik’te muazzam bir ayrılık hikayesi kurgulamıştım ama daha farklı bir şey yaptık. İkinci klip için bir anket düzenledik. Benim aklımdan yine “Seven Bilir” şarkısı geçiyor. Anketten de o çıkarsa, hem fikir oluruz. 

SEVENLERİNİZ İLE KONSER PROGRAMINIZI DA PAYLAŞALIM MI SON OLARAK?

Albüm ile birlikte yaza kadar Türkiye’de oldukça yoğun tempoda konserlerimiz, sonrasında da sonbaharda bir Avrupa turnemiz olacak. Seneye Ocak - Şubat – Mart, Amerika, Avustralya gibi ülkelere gitmeyi düşünüyoruz. Eğer olursa elimden geldiğince fazla klip çekeceğiz. Bu albümde sevenlerime de bir söz verdim. En az bir dört beş tane klip çekmek istiyorum. Web siteleri sayesinde anketler ile düşünceleri paylaşmak çok kolaylaştı. Takipçilerimiz facebook sayfamızdan web sayfamızdan bize yazabilir. Görüşlerini bildirebilirler. Buradan hepsine selamlarımı gönderiyorum.